top of page
Resim1.jpg

BAŞKA AÇIDAN

  • Yazarın fotoğrafı: GÜLCAN BESTELCİ
    GÜLCAN BESTELCİ
  • 11 Nis
  • 2 dakikada okunur

Peşindekinin adım sesleri kulaklarında yankılanırken kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Sıcak bir haziran gecesinde sadece sahilde yürümek istemişlerdi. Dilek’in koluna girerken hem güç almak istiyordu hem de fısıldamasının arkadaki adam tarafından duyulmamasını...


“Adımları mı hızlandı bunun? Çıkmasa mıydık? Kimsenin de haberi yok, başımıza bir şey gelse bizi nerede arayacaklar?” Sesli düşünme tadında ardı ardına soruyordu Gül. Dilek kolundaki Gül’ün elini tutarak “Dur bakalım.” Dedi. “ Belki sadece yoldan geçiyordur.”


Sesinden belliydi, zihninden geçenler Gül’ün sözlerinden farksızdı; o da aynı endişeler içindeydi. İkisi de sessizce arkadaki ayak seslerine dikkat kesilmişlerdi. Gül başını gökyüzüne kaldırırken binalar arasından görünen dolunayı ve onun sokağı aydınlatışını fark etti. Başını gökyüzünden indirirken arkaya doğru bir göz attı.

İki bina sonra sahil başlıyordu ve orada sokak lambalarının sayısı daha fazlaydı. Bu aydınlıkta neye cesaret edebilirdi? Hem onlar iki kişilerdi, adam ise tek. 


Arkadan gelen adım sesleri hızlanıyordu işte. Kalp atışlarının daha da hızlandığını fark etti. Birbirlerinden güç alarak onlar da hem adım uzunluklarını hem de hızlarını artırmışlardı. Bir an önce yol kenarındaki ağaçların gölgesinden kurtulup ayın ve sokak lambalarının aydınlığına, sahile kavuşmak istiyorlardı. Adamın kendilerine çok yaklaştığının farkındalardı.


Birkaç saat önce güzel bir aile sofrasından kalkmışlardı. Neşeli bol kahkahalı yemek sonrası beyler ve çocuklar uyumuş, onlar da birkaç yıllık özlemi gidermek istercesine sabahın erken saatlerine kadar sohbetlerine devam etmişlerdi. “Ah nereden çıkardık sahilde yürümeyi bu saatte” dedi Gül. “Yatıp uyusaydık.”


Adamın öksüren sesini enselerinde hissettiklerinde birbirlerine baktılar ve göz göze geldiler. Tam o esnada adamın yanlarından aynı hızla geçip yoluna devam ettiğini fark ettiler. İkisi de aynı anda tuttukları nefeslerini oh sesi yüreklerinde, bıraktılar ve durup adamın uzaklaşmasını beklediler.


“Biz şimdi ne yaşadık Gül” diye sordu Dilek. “Şimdi burada yürüyen iki erkek olsaydı. Düşünsene arkadan bir kadın geliyor diye kol kola girip yürekleri ağızlarında, kadının ayak seslerini dinleselerdi korkuyla. Nereye nasıl kaçabileceklerini düşünselerdi”


Gülmeye başladılar.


Aslında tek soru vardı... “Biz neden bunu yaşıyoruz?”

Comments


bottom of page